Çalışan, çalışmayan herkes pazartesi gününü sevmez.
Pazartesi, çalışanlar için hafta sonu miskinliğinden çıkıp
telefonun alarmının sabahın köründe çalmasıyla yorucu bir tempodur.
Çalışmayıp evde olanlar için ise, hafta sonu herkesin evde
olmasından dolayı dağılmış, pislenmiş evi temizlemek demektir.
Hepimiz için sevimsiz olan bu pazartesi gününü nasıl keyifli
geçirebilir, birkaç önerim olacak.
·
Size enerji veren, sevdiğiniz şarkıyı açın.
·
Camı açın ve temiz havayı içinize çekin, şükredin.
·
Filtre kahve, neskafe ya da türk kahvesi
hangisini seviyorsanız için.
·
10 dakika meditasyon yapın.
·
Ilık bir duş alın.
·
En sevdiğiniz yiyeceklerden kendinize bir
kahvaltı hazırlayın.
Ruhumuzu arındırıp, bedenimizi hatta midenizi mutlu ettikten
sonra hiçbir sendrom kalmayacağına emin olabilirsiniz.
Sadece pazartesi değil, her güne bu şekilde
başlayabilirseniz her gününüz mutlu geçecektir.
İSTEMEK!
İstemek gerçekten başarmasın yarısı mı?
İstediğiniz her şey oldu mu?
Olmasa bile olacak gibi oldu mu?
Yaşadığımız her şey kader mi?
Yaşadıklarımız kader ise, istediğimiz şeyler hiçbir zaman
olmayacak mı?
Yoksa kaderimizi mi istiyoruz?
Kaderimizde yaşayacaklarımızı istiyorsak bilinçaltımız her
şeyi biliyor mu?
Bilinçaltımız her şeyi biliyorsa, niye hatırlamıyoruz?
Aklıma gelen başıma geliyor dediklerimiz bilinçaltımızın
kodlaması mı?
Böyle kafam da deli sorularla uyandım bugün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder